Işığa Duyarlılık (Fotofobi)
02.09.2023

Işığa Duyarlılık (Fotofobi)

Işığa duyarlılık bir diğer adı ile de fotofobi, kişinin yüksek ışıklara karşı aşırı bir şekilde hassas ve de duyarlı olması durumunu belirtmektedir. Bu hastalık için tedavi yöntemi ise hastalığın nedenine göre değişmektedir ve tedavi süresince kişi Güneş ışığından uzak durmaktadır. Işığa duyarlılık aslında tek başına bir hastalık olmamakta ve çoğu zaman bir hastalığın belirtisi ya da bir hastalığın temelinde oluşan bir belirti olmaktadır. Işığa duyarlılığa birçok farklı durum neden olmaktadır. Bu durumlara,

  • Migren
  • Göz de meydana gelen kuruluk
  • Gözde olan bir problem
  • Beyinde olan bir problemler

gibi durumlar örnek olarak verilmektedir. Işığa duyarlı olan kişiler genel olarak Güneş’in tepede olduğu zamanlarda dışarda olmaktan rahatsız olmaktadır. Ya da iç mekânlarda bulunan ışıkların fazla parlak olması da bu kişileri rahatsız etmekte ve gözlerinde ağrılara neden olmaktadır. Bu durumlarda bu kişiler gözlerini sık sık kırpmak ve kapatma isteği duymaktadır. Bu durumda sürekli yaşanılan baş ağrılarına neden olmaktadır.

 

Fotofobi Nedenleri

Fotofobi, göz gibi beyin gibi birçok organla ilişkili olarak ortaya çıkabilen bir sorun olmaktadır. Sorunun nereden ortaya çıktığı bir doktor tarafından teşhis edilebilmektedir. Teşhis edilen duruma göre ise sonrasında tedavi süreci başlamaktadır. Fotofobiye neden olan nedenler migren, ensefalit, menenjit, subaraknoid hemoraji, korneal aşınma, sıklerit, konjunktivit olarak sıralanmaktadır.

Migren hastalığı olan kişilerde fotofobiye sıkça rastlanmaktadır. Migren, başın bir kısmında dayanılması zor ve yoğun bir baş ağrısı olmaktadır. Bu ağrıyı hisseden kişide ışığa duyarlılık, ses duyarlılık, bulantı, kusma gibi farklı durumlarda görünmektedir. Migrenin neden olduğu baş ağrısı bazen saatler hatta günler boyu sürebilmektedir. Migrene, bazı besinler, stres, çevresel faktörler, hormonsal faktörler sebep olmaktadır. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla migren sorununa rastlanmaktadır.

Ensefalit, ışığa duyarlılığın beyin ile ilgili problemlerden ortaya çıkması durumu olmaktadır. Genel olarak virüs nedeni ile bir enfeksiyon ve ya başka bir neden ile ortaya çıkan beyin dokusunda oluşan iltihaplanma olmaktadır. Bu hastalık ciddi bir hastalık olmakta ve şiddetli görüldüğü vakalarda ölümlere bile neden olmaktadır. Bu nedenle erken teşhis edilmesi bu hastalık için oldukça önem taşımaktadır. Bu hastalık genel olarak ateş ve baş ağrısı gibi hafif grip benzeri bir durum ile kendini göstermektedir. Bu hastalık ışığa duyarlılık rahatsızlığının yanı sıra düşünce bozukluğu, nöbet, hareket bozukluğu, görme ve işitme sorunları gibi anormalliklere de neden olmaktadır.

Menenjit, beyin ile omuriliği çevreleyen zarlarda oluşan enfeksiyon ile zarların iltihaplanması durumu olmaktadır. bu hastalık bakteri kaynaklı olabileceği gibi virüs, tüberküloz etkeni ve mantar gibi nedenler ile de olabilmektedir. Bakteri kaynaklı oluşan menenjitlerde ise fotofobi, beyin hasarı, işitme sorunları, nöbet gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilmeyen menenjit ölüm ile bile sonuçlanabilmektedir. Menenjit ani olarak ortaya çıkmaktadır ve belirtileri,

  • Yüksek ateş
  • Halsizlik
  • Baş ağrısı
  • Ensede oluşan sertleşme ve boyun hareketlerinde kısıtlık
  • Parlak ışıktan rahatsız olma
  • Nöbetler

olarak sıralanmaktadır.

 

Subaraknoid hemoraji, beyni çevreleyen boşluğun herhangi bir neden ile kanaması durumu olmaktadır. bu bir çeşit beyin kanaması durumu olmaktadır ve hayati tehlike durumu taşımaktadır. Bu duruma bağlı olarak ışığa duyarlılık ortaya çıkmaktadır. Bu durumda ışığa duyarlılık birden ortaya çıkmaktadır ve ek olarak bu duruma şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, bulanık görme, çift görme, bilinç kaybı, nöbetler gibi başka semptomlar da eşlik etmektedir.

Korneal aşında yani göz hastalıkları ile ilgili durumlar da fotofobi nedenleri arasında bulunmaktadır. Korneal aşınma, gözün önünde bulunan şeffaf ve koruyucu katman olan kornea üzerinde yüzeyse bir çizik gibi bir sebeple oluşan yaralanma olmaktadır. Toz, kir, kum, talaş, metal parçacıkları, şeffaf kontakt lensler gibi birçok neden ile çizilerek hasar alabilmektedir. Konea aşınmasının belirtileri,

  • Gözde ağrı
  • Gözde sert bir madde varlığının hissi
  • Yırtılma hissi
  • Gözde oluşan kızarıklık
  • Işığa karşı oluşan duyarlılık

olarak sıralanmaktadır.

Konjunktivit, konjunktivanın iltihaplanaması olmaktadır. Konjunktiva, göz kapağını ve göz küresinin beyaz olan kısmını kaplayan zar olmaktadır. Konjonktivadaki küçük kan damarları iltihaplanması durumlarında daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır ve göz kırmızı ya da pembe renkli olarak görünmektedir. Bunun dışında ışık hassasiyeti de ortaya çıkan bir belirti olmaktadır.

 

Işık Hassasiyeti Teşhisi

Yapılan bir doktor muayenesi ve doktora anlatılan belirtiler ile kolaylıkla teşhis edilebilmektedir. Doktorun burada amacı fotofobiye neden olan durumları teşhis etmek olmaktadır. Bunun için ise hastaya fiziki muayene de yapılmaktadır. Ayrıca fotofobiye neden olabilecek göz hastalıklarını ve beyin hastalıklarını tespit etmek adına özel incelemeler de yapılmaktadır. Yapılacak ek tetkikler,

  • Yarık lamba göz muayenesi: gözde oluşan hastalıkları, gözün durumunu incelemek adına kullanılan bir yöntem olmaktadır. Işıklı bir mikroskop ile yapılmaktadır.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (Emar): Göz bölgesi ve beyni ayrıntılı olarak görüntülemek için kullanılan güçlü elektromanyetik alanlardan faydalanılan bir yöntem olmaktadır.
  • Gözyaşı icelenmesi: kuru gözler gibi fotofobiye neden olan nadir nedenleri kontrol etmek için kullanılan ve bazı hastalıkların da tanısını koymak için yardımcı olan bir yöntem olmaktadır.

şeklinde sıralanmaktadır.

 

 

Işık Hassasiyeti Tedavisi

Işık hassasiyeti, altında yatan durumlara göre değişiklik gösteren bir hastalık olması nedeni ile doktorun tanıyı doğru koyması gerekmektedir. Bunun dışında ışık hassasiyeti Güneş’ten uzak durmak, gözlük kullanmak, bulunan ortamdaki ışıkları kısık tutmak gibi yöntemler ile kontrol altına alınmaktadır.

Tanı konulan hasta için farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemleri,

  • Migren için uygun ışıksız yerde dinlenme ve ek olarak ilaç tedavisi
  • Sklerit için göz damlaları
  • Konjonktivit için doktorun verdiği antibiyotikler
  • Kuru göz durumu için yapay gözyaşları
  • Kornea aşınmaları için antibiyotik olan göz damlaları
  • Hafif ensefalit için ilaçlar, istirahat, sıvı takviyesi
  • Şiddetli ensefalit ve menenjit için antibiyotikler
  • Subaraknoid kanama için beyin içi kanı azaltmak amacı ile acil ameliyat

şeklinde sıralanmaktadır. Fotofobi tedavi edilmez ise de oluşabilecek sorunlar ışık hassasiyetinin altında yatan hastalığa göre farklılık göstermektedir. Göz kuruluğu gibi hafif bir nedenle oluşan fotofobi tedavi olunmadığında kişiyi rahatsız etmesi dışında büyük bir soruna neden olmamaktadır. Ama beyin kanaması, göz iltihapları gibi ciddi durumlar söz konusu olduğunda ise tedavi acil olarak yapılmaktadır. Tedavi olmaması durumunda kişide kalıcı hasarlar, felç, görme sorunları ve hatta ölüm gibi durumlar söz konusu olmaktadır.

Işık hassasiyeti olan kişiler göz hastalıkları doktoruna giderek muayene olmaktadır. Uzman hekim burada gerekli muayeneleri yaparak durumu tespit etmektedir. Hastalık ortaya çıktıktan sonra yine uzman hekim hastayı gerektiği gibi yönlendirmektedir. Işık duyarlılığına neden olan durumlar acil durum olarak kabul edilmektedir. Bu duruma sebep olan,

  • Görmede bulanıklaşma,
  • Gözde ani oluşan şiddetli ağrı,
  • Gözde oluşan yanma hissi,
  • Gözde yırtılma hissi,
  • Şiddetli şekilde hissedilen baş ağrısı,
  • Yüksek ateş,
  • Bilinçte meydana gelen bozukluklar,
  • Ense sertliği,
  • Mide bulantısı ve kusma,
  • Vücudun bazı bölümlerinde ortaya çıkan uyuşma,
  • Aşırı halsizlik

gibi belirtilerin giderilmesi için en kısa sürede doktora başvurulması gerekmektedir.

 
Blog Son Eklenenler
En Nadir Göz Rengi Hangisi?
En Nadir Göz Rengi Hangisi?
Dünyada milyonlarca insan bulunur ve bu bireylerin göz renkleri, genetik çeşitlilik ve çevresel etkenler tarafından belirlenir.
Göz Renkleri İsimleri
Göz Renkleri İsimleri
Göz renkleri, insan vücudunun ürettiği melanin miktarına bağlı olarak farklılık gösterir ve bu miktar, bireyin gözlerinin rengini belirler. Gözün göz bebeğini çevreleyen renkli kısmına bilimsel olarak iris denir.
Göz Rengi Nasıl Oluşur?
Göz Rengi Nasıl Oluşur?
Göz rengi, bireylerin fiziksel özelliklerinin en çok büyüleyen unsurlarından biridir ve özellikle ebeveynleri için çocuk gelişiminde önemli bir yer tutar.
Gözde Işık Çakması Nedir ve Neden Olur?
Gözde Işık Çakması Nedir ve Neden Olur?
Gözde ışık çakması, birçok bireyin yaşamında zaman zaman karşılaştığı gözlerin birinde ya da ikisinde aniden gelen bir görsel deneyimdir.
Göz Sulanması Neden Olur? Göz Sulanmasına Ne İyi Gelir?
Göz Sulanması Neden Olur? Göz Sulanmasına Ne İyi Gelir?
Göz sulanması, tıbbi ifade ile epifora olarak adlandırılan gözlerin normalden fazla gözyaşı üretmesi ya da gözyaşların olması gerektiği gibi akmaması sebebi ile meydana gelen durumdur.
Çocuklar İçin Ekran Süresi Ne Olmalı?
Çocuklar İçin Ekran Süresi Ne Olmalı?
Günümüz, teknoloji çağı olarak adlandırılan bir dönemde yaşıyoruz ve bu durum, çocukların hayatında önemli bir yer kaplıyor.
Göz Kanseri Nedir? Göz Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Göz Kanseri Nedir? Göz Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Göz kanseri, gözün içinde veya çevresinde meydana gelen, kitle yani tümör haline gelen anormal hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle karakterize edilen bir hastalıktır.
Göz Kapağı Düşüklüğü Neden Olur?
Göz Kapağı Düşüklüğü Neden Olur?
Göz kapağı düşüklüğü, üst göz kapağının olması gerekenden daha aşağıda konumlanmasıyla karakterize edilen bir durumdur.
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.